Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

Soykırım; bir planın icrası kapsamında, milli, etnik, ırki veya dini bir topluluğun tümden veya kısmen ortadan kaldırılması amacıyla, topluluk üyelerine karşı özellikle kasten öldürme suçlarının sistematik olarak işlenmesi suçuna denir.Tehcir/zorunlu göç, insanların göç ettirilmesi ve göç etmelerinin sağlanmasıdır. Soykırım olarak nitelendirilen milli, etnik, ırki veya dini bir grubun yok edilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya zorlanma veya bir gruba ait çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi ile bir yasal dayanağa sahip zorunlu sevk ve iskan fiillerinin, yani tehcirin/mecburi göçün bağlantısı yoktur. Bekçilerin görev ve yetkileri 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nda düzenlenmektedir. Bu Kanunda; bekçi adaylarında aranacak şartlar, sınav, atama ve adaylık süreci, bekçilerin görev ve yetkiler ile başka görevde çalıştırma yasağı ile çalışma saatleri gibi çeşitli hükümler yer almaktadır. Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi m.13’de; “5271 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına ‘hususunda’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘somut delillere dayanan’ ibaresi eklenmiştir.” cümlesi yer almaktadır. Bu yazımızda incelenecek olan hukuki sorun; ceza muhakemesinin kovuşturma evresinde yapılması zorunlu olan ve sanık için, hem bir hak ve hem de bir yükümlülük niteliği taşıyan sorgunun, sanığın talebi üzerine SEGBİS vasıtasıyla yapılıp yapılamayacağına ilişkmostbet güncel giriş. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Genel Hükümler” başlıklı birinci kitabının “Ceza Sorumluluğunun Esasları” başlıklı ikinci kısmının “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” başlıklı ikinci bölümünde düzenlenen meşru savunma, meşru savunmada sınırın aşılması ve haksız tahrik müesseseleri, birbirinden ayrılması kolay olmayan Ceza Hukuku kurumlarıdır. Bu kurumların birbiri ile karıştırılması, yanlış anlaşılması veya somut olaya yanlış şekilde uygulanması sıklıkla karşılaşılabilen bir durumdur. Bu nedenle, bu kurumlar arasında farklılığın açık şekilde ortaya koyulması ve bu üç kurumun olması gerektiği biçimde anlaşılması önem arz etmektedir.

Ne kadar hukuk devleti, demokrasi ve çoğulculuk desek de, ifade hürriyeti ve basın özgürlüğü tartışmaları asla bitmeyecektir. Uygulamada, şüpheli adına kayıtlı olmayan telefonla iletişimin denetlenmesine izin verilmediği görülmektedir. Esasında Türk Hukuku, kanun ve uygulamaları ile ilginç işlere imza atabilmektedir. Kişi hak ve hürriyetlerini, ya zirveye taşırız veya tabana iteriz, ancak bir türlü olması gereken orta noktayı, … Anayasa m.148/3’e göre; herkes, Anayasada güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerinden, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi kapsamına giren herhangi birisinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilir. Son zamanlarda “açılım”, “barış süreci” ve “çözüm süreci” gibi ibareler, ne olduğu anlaşılmayan, ilk bakışta çok önemli imiş ve soruna cevap veriyormuş gibi gözükse de, içi doldurulamayan bazı moda kavramları gündeme taşımıştır. Esas olan; kişi hak ve hürriyetlerinin korunması, bunlara kısıtlama getirilecekse de “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlıklı Anayasa m.13’de öngörülen unsurların uygulanmasıdır. Ceza soruşturmasının başlatılma saiki ile ilgili birçok spekülatif açıklama yapılıp tahminler ortaya koyulabilir. Amerika Birleşik Devletleri; çoğulcu demokrasiye dayalı, başkanlık sistemiyle yönetilen federal bir cumhuriyettir. ABD’nin federal devlet yapısı; 50 federe eyaletten oluşup, başkent Washington’ı içeren “District of Columbia”yı kapsamaktadır. İfade hürriyetinin kapsamının ve sınırlarının tespiti teorik açıdan mümkün gözükse de pratikte oldukça sorunlu bir alanı oluşturmaktadır.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında ayrı maddelerde düzenlenen; hem taşıdığı amaç ve hem de uygulama yöntemleri bakımından farklılık arz eden “elkoyulan eşyanın iadesi” ile “elkoyulan eşyanın elden çıkarılması” kavramları, uygulamada karıştırılabilmektedir. Bu nedenle yazımızda; elkoymanın tanımı ve amacı ile birlikte, elkoyulan eşyanın iadesi ve elkoyulan eşyanın elden çıkarılması kavramları arasında bulunan farklar açıklanacaktır. Yazımızda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma zamanına ilişkin açıklamalara yer verilecek, ardından konu bazı suçlar özelinde değerlendirilecektir. Savunma hakkı, adil/dürüst yargılanma hakkının bir parçası olup kısıtlanamaz. Savunma hakkı başta Anayasa ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun çeşitli hükümlerinde öngörülmüş olup, hem Anayasa Mahkemesi’nin ve hem de İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin kararlarına konu yargılamalarda savunma hakkının önemine işaret edilmektedir. Sanığın savunma hakkının korunması vasıtalarından birisi, duruşmada sanığın sorgusunun yapılmasıdır. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102 ila 105. Bu yazımızda ele alacağımız hukuki mesele; “Türk Boğazları” olarak da tanımlanan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından hangi şartlarda ve ne zaman savaş veya ticaret gemilerine kapatılabileceğidir. Bu hukuki meseleye cevap bulunabilmesi için Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin incelenmesi gerekmektedir.

Madde 12 – Cemiyet üyeliğinden çıkarılanlarla kendisi ayrılanlar bütün haklarını yitirmiş olurlar. Üyelikten çıkarılanlarla istifa edenler ayrılma tarihlerine kadar var olan ve gerçekleşen her türlü borçlarını ödemek zorundadırlar. Üyelikten kendisi ayrılanların ya da çıkarılanların kazanılmış hak ve alacakları Cemiyete kalır. Yönetim Kurulu gerek gördüğü hallerde doğrudan üye kabul etme yetkisine sahiptir. Red kararı verilen adaylar Yönetim Kurulu kararının kendilerine tebliğinden itibaren 1 yıl geçmeden yeniden aday olamazlar. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır. (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Üst Kurul tarafından yayıncı kuruluşlara uygulanan müeyyideler tekerrüre esas alınmaz. (6) Üst Kurula tahsis edilen frekans bantları dışındaki frekans bantları, sayısal yayına geçişin tamamlanmasını takiben Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun talebi çerçevesinde Üst Kurul tarafından boşaltılır.

  • Bu defa; ilk yazımızda yer verdiğimiz Anayasa Mahkemesi’nin konu ile ilgili ihlal kararı karşısında, Yargıtay 12.
  • Maddede tanımlanmış, devamı maddelerinde ise hakaret suçu ile ilgili değerlendirilmesi gereken belirli durumlara ilişkin özel düzenlemelere yer verilmiştir.
  • Özellikle belirtelim ki; internet üzerinden yapılan yayınlar nedeniyle mağdur olan kişilerin içerik ve yer sağlayıcısına başvurarak içeriğin kaldırılmasını talep hakları vardır.

Daha önce Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile elkoyma tedbiri konusunda birçok yazı yazdık, ancak tüm bunlara rağmen uygulamada, MASAK’ın görev ve yetkileri ile elkoyma tedbiri konusunda farklı ve aşırı yöntemlerin tatbik edilebildiği, bunların da Anayasa m.35 ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi 1. Maddesi tarafından güvencesi altında bulunan kişinin mülkiyet ve zilyetlik haklarını kısıtladığı görülmektedir. Elkoyma tedbiri fiili yapılmakla ve/veya kaydi, yani tapu veya ruhsat üzerine işlenmekle, kişinin mülkiyet ve/veya zilyetlik haklarına sınırlama getirilmektedir. Maddesinde kamu davasına katılma hakkına sahip olan kişiler düzenlenmiştir. “Kamu davasına katılma” başlıklı CMK m.237/1’e göre; “Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler”. Örgütlü suçlarda cezaların infazı konusunda; Türk Ceza Kanunu’nun 6/1-j, 58/9 ve 220 hükümleri ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107/4 hükmünde yer alan kavramların farklılığından kaynaklanan, belirli ve öngörülebilir niteliği taşımayan, çelişkili ve adil olmayan uygulamalarla karşılaşılabilmektedir. Sorunun çözümü; 5275 sayılı Kanun m.107/4, TCK m.6/1-j ve m.220 hükümlerinin, birbirlerine uygun çatı kavramlar kullanılarak yeniden düzenlenmesi ile mümkün olabilecektir. Aksi halde; örgütlü suçların infazında, hem adaletsizlik ve hem de yeknesaklıktan uzak uygulamalar varlığını sürdürecektir. Bu komisyon, meslek ilkeleri konusunda duyarlı gazeteci, hukukçu ve akademisyenler arasından seçilen (11) kişiden oluşur.

Hakim ya da Cumhuriyet Savcısı hazır bulunmaksızın yapılan arama sırasında; o yerin muhtarı ve ihtiyar heyetinden, bunların yokluğu durumunda aranacak kimsenin komşularından iki kişi işlem tanığı olarak bulundurulur. Bu kimseleri emirle arama yerine getirmeye ve emrine uymayanlar hakkında gerekli kanuni işlemi yapmaya Jandarma yetkilidir. Ancak soruşturma dosyasındaki,gerek sanığın hakim tarafından yapılmış sorgusuna ait tutanakların,gerekse bilirkişi raporlarının ve sanığın hazır bulunmaya yetkili olduğu diğer adli işlemlere ait tutanakların savunma avukatı tarafından incelenmesine hiçbir şekilde karşı çıkılamıyacağına ilişkin Ceza Mahkemeleri Usul Kanunu hükümleri gözönünde tutulur. Soruşturmanın amacına zarar vermiyeceği düşüncesiyle,dosyanın Savunma avukatı tarafından incelenebileceği diğer durumlarda; Cumhuriyet Savcısının istek ve görüşüne göre hareket edilir. 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu Kapsamındaki su ürünlerine el konulduğunda, anılan kanunun 34 ncü Maddesi; 2313 Sayılı Uyuşturucu Maddelerin murakabesi hakkında Kanun kapsamındaki uyuşturucu Maddelere el konulduğunda anılan Kanunun hükümlerine göre işlem yapılır. Bu hazır bulundurma işi, ivedi ve doğrudan doğruya, hiçbir karakol veya merkeze uğratılmadan; sanığın ve maddi delillerin suçüstü tutanağı ve ekleriyle birlikte,aynı gün Cumhuriyet Savcılığına adamlı teslimi şeklinde yapılır.Bu teslim tatil günlerinde dahi geciktirilemez.

Sokaklarda yaşayan veya sokaklara terk edilmiş hayvanlar, düpedüz sahipsiz, kimsesiz bırakılmış, korumasız, güvenceden yoksun, yaşam hakları sürekli şekilde tehdit altında bulunan şanssız, kadersiz hayvanlardır. Kadersiz, bizim gibi nefes alıp veren, acı duyan, yaşayan canlılardır, varlıklardır. Göçmen Kaçakçılığı Suçuna İlişkin Genel AçıklamalarGöçmen kaçakçılığı; iktisadi, siyasi, sosyal veya herhangi bir sebeple yaşadığı ülkeyi terk etmek isteyen kişilerin, bulundukları ülkeden yasa dışı yollarla çıkmalarına veya başka bir ülkeye girmelerine veya o ülkede yasal olarak ikamet etme hakkı olmayan kişilerin ülkede kalabilmesine imkan sağlama olarak tanımlanabilir . Seçimlerin 14 Mayıs 2023 tarihinde olacağına dair açıklamalar yapıldı. Bu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.216/3’e göre hükümden önce son sözün hazır bulunan sanığa ve müdafiine verilmesi veya hazır bulunmayan sanığın müdafiine verilip verilemeyeceği hususunda farklı görüşler ve Yargıtay kararları tartışılmış olup, son sözün sanık müdafii tarafından kullanılıp kullanılamayacağı ele alınmıştır. İşbu yazımızda, Türk Ceza Kanunu m.54’de düzenlenen eşya müsaderesi ile suça konu eşyanın iyiniyetli üçüncü kişiler tarafından elde edilmesi dahil bazı sorunlar incelenip değerlendirilecektir. Yeri geldikçe kazanç müsaderesini tanımlayan TCK m.55’e de değinilecektir. Hükümlünün koşullu salıverilme tarihinden daha önce ceza infaz kurumu dışına çıkabilmesine imkan sağlayan denetimli serbestlik müessesesinin temel şartları, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (İnfaz Kanunu) m.105/A’da düzenlenmiştir. Ayrıca; İnfaz Kanunu Geçici m.6 ve Geçici m.10 hükümlerinde de, denetimli serbestlik süreleri ile ilgili geçici düzenlemelere yer verilmiştir.

İlçe Jandarma Bölük Komutanı, bir ilçe sınırı içinde bulunan ve İlçe Jandarma bölük komutanlığına bağlı birlik ve karakolların sorumlu amiri ve komutanıdır. Kendi görev ve sorumluluk alanında emniyet asayişi sağlamak için gereken önlemleri almak. Jandarma Genel Komutanı tarafından verilen görevleri yerine getirmek. Jandarma Genel Komutanı, teşkilatın sevk ve idaresinden, kanun ve nizam hükümlerinin yürütülmesini sağlamaktan; bunlara dayanan emir ve kararları uygulamaktan sorumludur. Karakollar, sorumluluk alanlarının merkezi bir yerinde ya da karakol bölgesindeki yurttaşların kolayca gelip gidebileceği, merkeze yakın bir köy, kasaba ya da ulaşım kolaylığı olan bir yerde konuşlandırılabilir. Karakol sorumluluk alanının belirlenmesinde şu etkenler gözönünde tutulur. Bu yönetmelik, Jandarma Teşkilatındaki Karargah, Birlik ve Kurumlar ile bunlarda hizmet gören personeli ve bunların diğer kuruluşlarla ilgili işbirliği ve faaliyet esaslarını kapsar. Bu Koşullar, taraflar arasındaki sözleşmenin tamamını temsil eder ve 1.

Keza söz konusu değişikliğin gerekçesinde de, “Uygulamada usulüne göre yürürlüğe konulmuş insan haklarına ilişkin milletlerarası  andlaşmalar ile kanun hükümlerinin çelişmesi halinde ortaya çıkacak bir uyuşmazlığın hallinde  hangisine öncelik verileceği konusundaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla 90’ıncı maddenin son fıkrasına hüküm eklenmektedir.” denilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin de oyçokluğuyla benimsediği görüş olan oda hapsi disiplin cezası ile ilgili normlar çatışmasının Anayasa – Sözleşme çatışması olduğu kabul edildiğinde, 5170 sayılı Kanunla Anayasanın 90. Maddesinde yapılan değişiklikten sonra dahi disiplin amirlerince idari kararla oda hapsi disiplin cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. AİHM, oda hapsi cezası ile cezalandırılan bir astsubayın Türkiye’ye karşı yapmış olduğu başvuruda, disiplin amiri tarafından verilen 21 gün süreli oda hapsi cezasının[557],  yine bir başka kararında Disiplin Mahkemesi tarafından verilen 30 ve 45’er günlük oda hapsi cezalarının[558]  kişi özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermiştir. Beş astsubay komisyona yaptıkları başvuruda kendilerine verilen ve özgürlüklerini kısıtlayan söz konusu yaptırımların sözleşmenin 5 . Maddesinde; “Disiplini bozan bir kabahat yalnız bir amir tarafından ve bir disiplin cezası ile cezalandırılır” şeklindeki düzenleme uyarınca, AsCK’da düzenlenen disiplin suçlarında tek fiile yalnız bir amir tarafından ve yalnızca bir kez ceza verilmesi gerekmektedir. Örneğin bir kişiye bir fiili nedeniyle hem aylıktan kesme ve hem de göz hapsi cezası verilemeyecek; disiplin amiri tarafından ceza verildikten sonra üst disiplin amiri tarafından ikinci kez cezalandırılamayacaktır[324]. Maddesinde disiplin hükümlerine ilişkin ayrıntılı düzenleme yer almaktadır. Bu düzenlemelere göre Gülhane Askerî Tıp Akademisine bağlı yüksek öğretim kurumlarına alınan her öğrenciye disiplin notu verilir. Hangi suç ve cezalar için disiplin notundan ne miktar düşüleceği, yönetmelikte gösterilir. Öğrenciye verilen disiplin notunu kaybedenler ile Yönetmelikte belirtilecek esaslar dahilinde öğrenci niteliğini kaybettiklerine dair yüksek disiplin kurulunca haklarında karar verilenler hakkında yüksek öğretim kurumundan çıkarma işlemi yapılır. 1965 yılında çıkarılan 657 SK’nun ilk şeklinde hangi disiplin suçunun hangi disiplin cezasını gerektirdiği ayrı ayrı düzenlenmemiştir.